- tempo tutmak
- to keep time, to beat time
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
tempo tutmak — el çırparak veya el ve ayaklarını bir yere vurarak bir müziğe eşlik etmek, vuruş tutmak Sonra kafasındaki bir şarkıya parmaklarıyla candan tempo tutmaya başladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
tempo — is., müz., İt. tempo 1) Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirtmek için kullanılan kelime, vuruş Bu melodinin temposu çok ağır, biraz daha hızlı çalınmalı. 2) mec. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz Maiyetindekiler onun çalışma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümtek tutmak — tempo tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
usul tutmak — dümtekle tempo tutmak Usul tutarak, dümtek vurarak, başlarını sallayarak avazları çıktığı kadar şarkıya başlarlar. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
el çırpmak — 1) alkışlamak, tempo tutmak Bir köylü oturduğu yerde cura çalıyor, birkaç delikanlı etrafında el çırparak ayak vurarak türkü söylüyorlardı. R. N. Güntekin 2) birini çağırmak için ellerini birbirine vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dümtek — is., müz. Klasik Türk müziğinde tempo Ellerini dümtek usulü ile dizlerine vurur. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dümtek tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
usul — 1. zf., esk. 1) Alçak sesle Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler Karacaoğlan 2) Yavaş bir biçimde 2. is., lü, ç., Ar. uṣūl 1) Kökler, asıllar 2) Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri 3. is., lü, Ar. uṣūl 1) Bir amaca erişmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük